Türkiye'de Organ Nakli Kanunu, Şartları ve Ücret Durumu

Türkiye'de Organ Nakli Kanunu, Şartları ve Ücret Durumu


Organ Nakli Şartları

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de organik naklinin teşviki hususunda birbirinden önemli adımlar atılıyor. On binlerce hastanın organ bağışı sırasında beklediği günümüzde organ bağışlamanın teşvik edilmesi noktasında toplumun bilinçlendirilmesi hedefleniyor. Organ bağışıyla ölüm riskiyle mücadele eden hastaların hayata tutunabilmesini sağlamak mümkündür. Organ bağışında bulunmak isteyen ve organ nakli listesinde/sırasında yer alabilmek için sağlık kuruluşları ve ilgili devlet kurumları tarafından belirlenmiş olan belirli şartlar bulunmaktadır. Organ nakli şartları ve kriterleri ile uyumlu olan hastalar Sağlık Bakanlığı tarafından ulusal ve uluslar arası organ nakli sırasına/listesine dahil edilir. Böylelikle uyumlu ve uygun organ bağışının gerçekleştirilmesi halinde sırasına uygun olarak organ bağışından yararlanabilme hakkına sahip olabilmektedir.

 

Organ Nakli Kimlerden Yapılır?

Organ nakli ile insan hayatının kurtulabilmesi mümkündür. Ancak organ nakli uygulanabilmesi için belirlenmiş olan organ nakli şartları taşınmalıdır. Organ nakli şartlarını karşılayan herkes organ bağışçısı olabilir veya organ bağışından yararlanabilmektedir. İki taraflı koşulları taşıyan organ nakline istinaden belirlenmiş olan kriterler, bu alanda yaşanabilecek problemlerin önlenebilmesi ve daha dinamik bir sistemin oluşturulabilmesini amaçlamaktadır.

Organ Nakli Şartları

Günümüzde organ nakli kadavra donör ve canlı donör üzerinden gerçekleştirilebilmektedir. Beyin kanaması, trafik kazası gibi Sağlık Bakanlığı tarafından uluslar arası standartlara göre belirlenmiş olan kriterlere uyumlu olacak şekilde hayatını kaybetmiş olan kişilerden organ nakli gerçekleştirilebilmektedir. Bu tip vakalarda hayatını kaybeden kişinin ölmeden önce kendi rızasıyla veya öldükten sonra vasilerinin izni ile organ nakline izin verilmiş olması gerekmektedir. Bu şartların sağlanması durumunda tıbbi gerekliliklere tabi olacak şekilde organ naklinin kadavradan gerçekleştirilebilmesi mümkündür.

Canlı donör organ nakli şartları ise insan hayatının riske edilmemesi amacıyla son derece hassas şekilde düzenlenmiştir. Buna göre organ nakli gerçekleştirilecek hastaya eşi, çocuğu ve akrabaları tarafından organ nakli yapılabilir. Tıbbi kriterlere uygunluğu halinde yasal izinleri alınarak, organ naklinin gerçekleştirilebilmesi mümkündür. Bununla birlikte canlı donör üzerinden organ nakli ancak karaciğer ve böbrek ile yasal sınırlamaya tabi tutulmuştur.

 

Organ Nakli Kimlere Yapılabilir?

Organ nakli son derece hassas ve yasal gereklilikleri içeren bir prosedüre sahiptir. Bu nedenle de oldukça hassas ve dikkatli bir şekilde yürütülmelidir. Organ nakli şartları bu alanda karşı karşıya kalınabilecek sorunlara ve risklere karşı gerekli önlemlerin alınabilmesine olanak vermektedir. Organ naklinin gerçekten uygun kişilerden, gerçekten ihtiyacı ve önceliği bulunan kişilere gerçekleştirilmesi günümüzde ciddi ihtiyacın bulunduğu organ nakli konusunda hayati önem teşkil etmektedir.

Adil, tarafsız ve tabii ki güvenli bir şekilde organ naklinin gerçekleştirilmesinin sağlanması amacı ile yetkili kurumlar tarafından süreç yürütülür. Buna göre tıbbi kriterlerden uzaklaşmadan ilgili sağlık kurumları tarafından belirlenmiş olan organ nakli şartları ile bir organ bağışının hangi hastaya uygulanacağı belirlenmektedir. Buna göre tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bir organ bağışının hangi hastaya uygulanacağı ve önceliğin hangi hastada olduğu direkt olarak “Ulusal Organ Nakli Koordinasyon Merkezi” tarafından yürütülmektedir. Kuruluşun oluşturduğu “ulusal” organ nakli bekleme listesine dahil edilen hastalar arasından doku uyum oranı, kan grubu, bekleme listesi sırası ve acillik durumu gibi kriterlere göre bağış kararı verilmektedir.

Bu sistem sayesinde oluşturulan organ nakli şartları sayesinde organ nakillerinde ciddi potansiyel teşkil eden din, ırk, cinsiyet, toplumsal sınıf gibi ayrım oluşturulması ve bunun doğurabileceği ciddi risklerin önüne geçilebilmesi hedeflenmektedir. Bu kapsamda da günümüzde Sağlık Bakanlığı kararları gereğince aile izni mevcut olmadan kesinlikle organ bağışı gerçekleştiren donörlere ait kimlik verilerinin başkalarıyla paylaşımına müsaade edilmemektedir. Arzu edilmesi durumunda sürecin tamamen gizlilik ilkesine bağlı olarak yürütülmesi sağlanmaktadır.

 

Organ Bağışı İçin Şartlar Nelerdir?

Organ bağışında bulunmak isteyen kişileri mağdur etmemek ve bağışlarının gerçekten etkili olmasını sağlamak amacıyla da organ nakli şartları oluşturulmuştur. Türkiye organ bağışında bulunmak yani nakil donörü olmak isteyen kişilerde aranan ilk şart 18 yaşını doldurmuş olmasıdır. Eğer organ bağışı gerçekleştirecek kişinin vefatı halinde organlarının bağışlanabilmesi için organ bağışına izni içeren bir vasiyetname hazırlanmış olması gerekmektedir.

Söz konusu resmi prosedür gerekliliklerinin dışında organ nakli şartları tıbbi gereklilikleri de kapsar. Buna göre organ nakli için donör ve hasta ile ilgili olarak belirlenmiş olan bir takım organ nakli şartları da bulunmaktadır.
 

Organ Bağışı

Organ ve Doku Nakli Kanunu

Organ nakil işlemlerinin tıbbi olarak mümkün hale gelmesiyle birlikte, dünya genelinde bu konunun hem yaşamsal önemi hem de etik ve ahlaki açıdan ele alınması gereği ortaya çıkmıştır. Türkiye’de birçok ülkeden daha önce olmak üzere, konu yasal zemine taşınmış ve 1979 yılında Organ ve Doku Nakli Kanunu aracılığıyla belirli kurallara bağlanmıştır. Ancak son derece süratli değişen tıp bilimi nedeniyle, organ ve doku nakilleri konusunda yaşanan gelişmeler, kanuni düzenlemelerinde yaşamsal öneme sahip bu hassas konuda yeterli ve engel teşkil etmeyecek şekilde olmasını gerektirmektedir.

Ülkemizde organ nakilleri 2238 Sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanun ile yasal zemine kavuşturulmuştur. Kanun 1982 ve 2004 yıllarında günün koşullarına göre yeniden düzenlenmiştir. Bununla birlikte ülkemiz hukuk sistemi ve Kanun yapısına göre, kişinin rızasıyla bile olsa organ bağışı konusu kişilik hakkı olarak tanımlanır. Bu sebeple organ naklinin hukuka uygun hale getirilmesi için, ilave bir özel düzenleme gereksinimi oluşur.

 

Organ Nakli ile İlgili Kanunlar

Organ ve doku nakli kanunu bu alanda düzenlemeyi geniş şekilde ele alsa da, konunun kişi hakları nedeniyle Türk Ceza Kanunu ile de ilgili olması, farklı kanunların birbirleri ile ilgili özel düzenlemeler yapılmasını zorunlu hale getirir. Aynı zamanda organ ve doku nakli gibi hassas konuların etik kurallar çerçevesinde yapılması, ticari amaçlara hizmet etmemesi, organ ihtiyaçlarını gayri kanuni şekilde karşılanmaya yönelik davranışlara girilmemesini sağlamak da önemlidir.

Konunun suistimale açık olması, doğrudan kişilik hakkı olması, aynı zamanda bağış konusunda teşvik edici olunması kanuni yaklaşımında tüm bu açılardan yeterli olmasını gerektiriyor. Bunun yanında sürekli ve süratle ilerlemeye devam eden tıp ve teknik bilimler sayesinde, organ nakli ile ilgili gelişmelerde hızla değişiyor. Bu anlamda özel düzenlemelerin ve kanunların tüm bu gelişmeleri eş zamanlı olarak takip etmesi, organ nakilleri sırasında saniyelerin bile önemli olması nedeniyle de çok önemlidir.

Organ bağışçılarının rızası dahilinde bile olsa, nakli gerçekleştirecek uzmanların kanuni belirsizlik nedeniyle, nakilleri yapmak ile yapmamak arasında tereddüt yaşamaları sıkça karşılaşılan bir durumdur. Kanuni düzenlemelerde ki yetersizlikler, doktorların bu konuya yaklaşımlarını da ketum ve disiplinli şekilde ele almalarına sebep oluyor. Cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalma riski, doğal bir şekilde doktorların organ nakilleri konusunda sorumlu bir yaklaşım sergilemelerine neden oluyor.

 

Organ Nakli ile İlgili Suistimaller

Organ ve doku nakli kanunu, organ ve doku bağışı ile nakil işlemlerini yasal bir zemin aracılığıyla gerçekleştirmeyi sağlamak amacındadır. Yaşamsal öneme sahip konular olan organ ve doku nakilleri, özellikle hastalar ve hasta yakınları açısından dünyadaki en değerli şey haline dönüşür. Bu bakış açısı her ne kadar normal ve hatta hak olarak karşılansa da, bu yaklaşım aynı zamanda gereken organa veya dokuya sahip her kişiye bakış açısının da değişmesine yol açabilir. Böylece farklı sebeplerle güce sahip kişilerin, daha güçsüz olan kişilerin organ ve dokularına kolaylıkla erişebilmesi gibi etik olmayan bir durum ortaya çıkar.

Bu sebeplerle herkesin kişilik haklarının korunmasına yönelik kanunlar ile organ ve doku nakli kanunu arasında, etik bir düzenleme yapılması gereklidir. Bu sayede Organ ve doku nakilleri konusundaki tüm engeller işlevsel bir yasal zemine oturtulabilir. Doktorların, bağışçıların ve hastaların hakları net bir şekilde belirlenirken, aynı zamanda nakil işlemi sırasında sürenin çok dikkatli değerlendirilmesi sağlanabilir.
 

Organ ve Doku Nakli Kanunu


2238 Sayılı Organ Nakli ile İlgili Kanun

Organ ve doku nakli kanunu konusunda, nakil işlemi ile ilgili oldukça erken yol kat eden ülkemizde yasal zeminin ilk varlığı da övünebileceğimiz bir geçmişe sahiptir. Zaman içerisinde değişen koşullara göre 2 defa değişiklik yapılmış olan kanun, günümüzde bu alanda ki yeterli yasal zeminin oluşmasına izin veriyor. Buna karşın diğer kanunlar ile olan ilişkisindeki sorunlar, organ nakli ve bağışı konusunda bir takım sorunların ortaya çıkmasına da neden oluyor.

Bu kapsamda Organ ve doku nakli kanunu ile birlikte, gerekli özel düzenlemelerinde yapılması, birçok yaşamın kurtarılması için benzersiz önemdedir. Gerekli yasal zeminin her açıdan yeterli ve işlevsel olarak oluşturulması için, etik ve ahlaki tartışmaların bir an önce sonuçlandırılması gerekiyor.
 

Kadavradan Organ Nakli

Organ naklinin en büyük kaynağı kadavralardır. Organ bağışının temel yapı taşlarından birisini kadavradan organ nakli oluşturur. Canlı donörlerden yapılabilecek organ nakilleri, belirli kriterler ile sınırlandırılmıştır. Bununla birlikte canlı donörlerden gerçekleştirilebilecek organ nakillerinde kullanılabilecek organlar doğal olarak sınırlıdır. Organ bağışçısının hayatını riske edebilecek, temel vücut fonksiyonlarını aksatabilecek gibi durumlara neden olunmaması adına canlı donörlerden alınabilecek organlar bellidir. Bununla birlikte canlı donörlerden yapılacak organ bağışlarında, nakil yapılacak hastanın dördüncü derece kadar olan yakın akrabaları değerlendirilebiliyor. Bu durumda yine organ naklinde çok fazla sınırlamanın söz konusu olmasına neden oluyor. Buna karşın kadavradan gerçekleştirilecek organlar konusunda skala doğal şekilde çok daha geniş oluyor.

 

Kadavradan Organ Nakli Nedir?

Kadavra donör olarak telaffuz edilen hayatını kaybetmiş olan kişiden, organ naklinin gerçekleştirilebilmesi mümkündür. Böylelikle hayatını kaybetmiş bir kişinin organları vasıtasıyla bir veya birden fazla kişinin hayatının kurtulmasına yardımcı olması sağlanıyor. Günümüzde kadavra donörden organ nakli oldukça yaygınlaşmış durumdadır. Hatta bu konuda hem ulusal hem de uluslar arası sağlık kuruluşları tarafından insanların teşvik edilmesi yönünde kapsamlı çalışmalar gerçekleştiriliyor. Kadavradan organ nakli ile hayatını kaybeden kişilerden sağlıklı/kullanılabilir nitelikte olan organların çıkartılarak, organ yetmezliği yaşayan hastalara naklinin gerçekleştirilmesi sağlanır.

Kadavradan Organ Nakli


Kadavradan Organ Nakli Şartları Nelerdir?

Günümüzde hem tıbbi olarak hem de yasal prosedürler gereğince kadavradan organ nakli yasal olarak gerçekleştirilebilmektedir. Hayatını kaybetmiş kişilerden, organ ihtiyacı bulunan hastalar için organ veya doku alımı gerçekleştirilebilmektedir. Böylelikle hayatını kaybeden bir kişinin, bir veya birden fazla kişinin hayatının kurtulmasına ya da hayatının daha iyi koşullara taşınmasına yardımcı olması sağlanabiliyor. Ancak kadavradan organ naklinin gerçekleştirilebilmesi için hem tıbbi hem de yasal prosedürler gereğince belirli şartlar belirlenmiştir. Bu şartlar;
  • Organ nakli yapılabilmesi için kişinin yoğun bakımda “beyin ölümü” gerçekleşmelidir. Bu duruma istinaden uzmanlardan oluşan bir kurul tarafından kurul kararı ilan edilmelidir.
  • Kadavra donörün hayatta olduğu dönemden taşıdığı kronik rahatsızlıklarının/bulaşıcı hastalıklarının bulunmaması gerekir (Örneğin; diyabet, infeksiyon hastalıkları ve kanser).
  • Kadavra donörün hayatta olduğu dönemde organ bağışçısı olmak istediğine dair beyanı olmalıdır. Ayrıca kişiye ait bir beyan mevcut olsa dahi kanuni vasisi/vasileri tarafından organ nakline yasal koşullara uygun şekilde rıza vermiş olması gerekmektedir.
Şeklindedir. Bu şartların mevcut olması halinde kadavradan organ nakli işleminin/işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi hem tıbbi ahlak/vicdan hem de yasal koşullar açısından uygun olur.

 

Kadavradan Organ Nakli Avantajları Nelerdir?

Günümüzde yaygın olarak gerçekleştirilen kadavradan organ nakli uygulamalarının, canlı donörlerden yapılan organ nakillerine nazaran çok önemli avantajları bulunur. Bu avantajlar arasında öncelikli olarak kullanılabilecek organ çeşitliliğinin daha fazla olması söz konusudur. Özellikle hayatını kaybeden kişinin hayati fonksiyonları gibi bir olgu söz konusu olmadığından, en hayati organların dahi nakilde kullanılabilmesi mümkün oluyor. Bu çerçevede kalp, kalp kapağı, kornea gibi canlı donörlerden temin edilebilmesi tıbbi olarak olanaksız olan organların naklinde kadavra donörler oldukça önemli bir avantaj teşkil etmektedir.

 

Hangi Durumlarda Kadavradan Organ Nakli Yapılamaz?

Organ nakline ilişkin herhangi bir mağduriyete mahal verilmemesi ve tamamen adil bir nakil yönetiminin gerçekleştirilebilmesi için tüm detaylar yasal prosedür ile düzenlenmiştir. Bu kapsamda kadavradan organ nakli hususunda da tüm şartlar önceden belirlenmiştir. Özellikle kadavra donörden organ nakli yapılabilmesi kadar hangi durumlarda organ nakillerinin gerçekleştirilemeyeceği de yine açıkça belirtilmiştir.

Kadavra donörden organ nakli konusunda organ alınacak kişinin bedeninin tıbbi olarak kadavra şeklinde değerlendirilebilmesi gerekir. Bunun için kişinin solunum cihazına bağlı olmadan ve beyin ölümünün gerçekleşmiş olması gerekir. Yani tamamen bilimse ve tıbbi olarak kişinin hayatını kaybettiğinin resmi olarak tescil edilmesi gerekmektedir.

Her kadavranın donör olarak kullanılabilmesi mümkün değildir. Kişinin ölüm nedeni, kişinin organlarının durumu gibi pek çok değişken söz konusu olur. Kadavradan organ nakli için engel teşkil eden durumlardan birisi de kişinin kronik rahatsızlıkları ve bulaşıcı hastalık taşımasıdır. Bu tip durumlarda kişinin organlarının nakil için uygun olması mümkün değildir. Bu kişilerden yani bu özellikteki donörlerden gerçekleştirilecek organ nakilleri, naklinin yapıldığı kişi sağlığı başta olmak üzere toplum sağlığı açısından dahi ciddi riskler meydana getirebilir.
 

Organ Nakli Ücretleri


Organ Nakli Ücretleri

İnsan hayatı kurtarmak gibi son derece mühim bir olguda pay sahibi olmanın insan ruhuna kazandırdıkları asla paha biçilemez. Dünya üzerinde tedavisi olmayan hastalıklar nedeniyle organ yetmezliği veya organ fonksiyon kayıpları ile karşı karşıya kalan çok sayıda insan bulunuyor. Yeni bir organ için bekleyen bu hastalar, organ bağışçıları sayesinde hayata tutunabiliyor. Ancak organ bağışı konusunda hem ülkemizde hem de dünyada olması gereken seviyelere henüz çıkılamamış olması ciddi sorunlarda doğuruyor. Bu sebeple insanların organ bağışı konusunda daha hassas yaklaşım sergilemeleri açısından önemli teşvik etkinlikleri gerçekleştiriliyor. Organ bağışı veya organ nakli gibi kavramların hayatımızda sıkça yer alması bu konuda ihtiyacı bulunan insanların organ nakli ücretleri konusunda da merakının mevcut olmasına neden oluyor.

 

Organ Nakli Ücretli mi?

Günümüzde toplum genelinde organ nakli hususunda tam olarak bilinç sağlanabilmiş durumda değildir. Pek çok kişinin donör olma, organ bağışı ve organ nakli prosedürü ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmaması insanların hayatını kaybetmesi gibi son derece ciddi durumların meydana gelmesine neden oluyor. Organ nakli ile ilgili olarak bilinmesi gereken en temel hususların başında ücretlendirme politikasıdır. Organ nakli ücretleri ile ilgili olarak bilinmesi gereken en temel husus kesinlikle nakil edilecek organların ücretli olmadığıdır.

Günümüz Türkiye’sinde ve hatta uluslar arası kapsamda organ bağışçısı tarafından belirli bir ücret karşılığında organ bağışının gerçekleştirilmesi kesinlikle yasadışı bir eylemdir. Çünkü hiçbir koşulda organ bağışçısı tarafından verilen donör organ için bir ücretlendirme uygulanması söz konusu değildir. Dolayısıyla organ nakline ihtiyaç duyan hastalardan da nakledilecek organa istinaden herhangi bir ücretlendirme uygulanması söz konusu değildir. Organ nakli ücretli olarak geçen hususlar, aslında yapılacak cerrahi operasyona istinaden uygulanan ücretlendirmelerdir.

 

Organ Naklini Devlet Karşılıyor mu?

Türkiye’de organ nakli devlet tarafından karşılanmaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen organ nakli prosedürüne ilişkin tüm detaylar, yasalar nezdinde düzenlenmiştir. Tüm sağlık kuruluşları, donörler ve nakil gerçekleştirilecek hasta ve yakınları tarafından bu yasal düzenlemelere riayet edilmesi gerekliliği bulunur. Organ nakli ücretleri günümüzde Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) tarafından karşılanmaktadır. Yani organ nakli sigorta tarafından karşılanır.

Türkiye’de Sağlık Bakanlığı ile protokol düzenleyen ve “organ nakli merkezi” ruhsatı bulunan sağlık kuruluşları tarafından organ naklinin gerçekleştirilmesi durumunda ücret sigorta tarafından karşılanmaktadır. Bu kapsamda da ülkemizde organ, doku veya kök hücre nakillerine ilişkin olarak ilgili sağlık kuruluşları tarafından hastaya istinaden ek ücret/ilave ücret talebi gibi bir yaklaşım sergilenmesi söz konusu değildir. Bu tip yaklaşımlar yasadışıdır ve kesinlikle yaptırımlara tabidir. Zira organ nakli uygulamaları yasa nezdinde doğrudan ilave ücret alımı gerçekleştirilemeyecek hizmet uygulamaları kategorisinde değerlendirilir.
 

Türkiye'de Organ Nakli


Organ Nakli Merkezi Nasıl Seçilmeli?

Günümüzde Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan organ nakli merkezleri bulunmaktadır. Bu merkezler üzerinden organ nakli ücretleri devlet tarafından karşılanacak şekilde organ nakli hizmetlerinden yararlanılabilmesi mümkündür. Türkiye’de hastaların organ naklinin gerçekleştirilmesi üzerine anlaşabileceği sadece tek bir merkez olabilir. Yani sadece tek bir merkeze başvuruda bulunulabilir. Ancak ilerleyen süreç içerisinde hastanın organ nakli merkezini değiştirme hakkı da bulunur.

Organ naklinin son derece hayati öneme sahip bir olgu olmasından mütevellit, seçilen organ nakli merkezinin güvenilir, deneyimli ve kaliteli olması hususunda çok dikkatli olunmalıdır. Özellikle sağlık kuruluşunun hem tıbbi hem de fiziki şartları açısından tam teşekküllü olması oldukça büyük bir öneme sahiptir. Herhangi bir komplikasyon durumunda acil müdahalenin sağlık kuruluşunda gerçekleştirilebilmesi açısından yeterliliğe sahip olması gerekir.

 

Organ Nakli İçin Yaş Sınırı Var mıdır?

Türkiye’de uluslar arası standartlar gereğince organ nakli gerçekleştirilmesi gereken hastalar açısından yaş konusunda en alt sınır ne de üst sınır söz konusu değildir. Herhangi bir yaş sınırlaması olmadan organ nakli ücretleri devlet tarafından karşılanacak şekilde organ naklinin kriterlere uygun tüm hastalara gerçekleştirilebilmesi mümkündür. Ancak hastanın organ nakline ilişkin uygunluğu hususunda tıbbi kriterlerin göz önünde bulundurulduğu unutulmamalıdır. Zira günümüzde global ölçekte organ nakline ihtiyaç duyan hasta sayısı ile organ bağışında bulunan donör sayısı arasında devasa bir fark bulunur. Bu durumda bağışlanan organ sayısının çok yetersiz kalmasına ve bu tip çok katı kriter ve değerlendirmelerin uygulanmasına neden olmaktadır.



Türkiye'de Organ, Böbrek ve Karaciğer Nakli hakkında detaylı bilgi için lütfen burayı tıklayın >>


Türkiye'de Organ Nakli Durumu, Çeşitleri ve Süreçleri hakkında detaylı bilgi için lütfen burayı tıklayın >>



 
Yorumlar
Ceyhun kurt
13/04/2024 19:15
Organ bağışı yapanın hiç değeri yok mu yani ölene kadar nelerden faydanalacak