Ağız ve diş merkezi, dişlerin ve dişlere destek veren yapılar dahil olmak üzere ağızdaki yumuşak dokuların hastalıklarının önlenmesi ve tedavisi ile ilgilenmektedir. Diş hekimliğinin ilgilendiği konular ayrıca çenelerdeki şekil bozukluklarının, dişlerin yanlış hizalanmasının ve yarık damak gibi ağız boşluğunun doğum anomalilerinin tedavisini ve düzeltilmesini de kapsar. Diş hekimliği, genel pratiğin yanı sıra, ortodonti, çocuk diş hekimliği, periodontoloji, protez, ağız ve çene cerrahisi, ağız ve çene patolojisi, endodonti, ağız ve çene radyolojisi gibi birçok uzmanlık ve yan dalları içerir.
Diş implantı yapay bir diş köküdür. Alttaki çene kemiğine yapay dişlerin bağlanmasını sağlar. Diş implantları vida olarak görselleştirilebilir ve çene kemiği bir tahta parçası olarak kabul edilebilir. Bu benzetme altında vidanın ahşabın üzerine çıkan kısmına yapay bir diş yapıştırılacaktır. Diş, vidaya sıkıca bağlanacak ve bu da ahşaba sıkıca sabitlenecektir. Eksik bir diş için tek bir diş implantı kullanılabilir. Tüm dişleri eksik olan bir çeneye dört ila sekiz diş implantı yerleştirilebilir.
Diş implantlarının enfeksiyondan arındırılmış yeterli miktarda kemiğe yerleştirilmesi gerekir. Bazen cerrahi prosedürler ya mevcut enfeksiyonu temizlemek ya da kemik sırtı büyütme veya nazal sinüs yükseltme gibi implantasyon prosedürleri için implant tedavisinden önce daha fazla kemik dokusu oluşturmak gereklidir.
Dental implant rekonstrüksiyonlarının tamamlanması, çoğunlukla ameliyatlar arasında gereken iyileşme süresi nedeniyle 6 ila 12 ay sürebilir. Kemik canlı bir doku olduğundan, biyouyumlu titanyum implantlara olumlu yanıt verebilmesi için zamana ihtiyacı vardır.
Pediatrik diş hekimliği, tıptaki pediatriye benzer şekilde, çocukların ve ergenlerin diş bakımı ile ilgilenir.
Çocuklarda dişlerin rutin bakımı, özellikle süt dişlerinin yerine kalıcı dişlerin çıkması ve dişleri çevreleyen kemik ve diğer yapıların olgunlaşması nedeniyle diş çürümelerinin önlenmesinde önemlidir.
Bu departmanda gerçekleştirilen uygulamaların çoğu, diş çürüklerinin kontrol altında tutulmasına odaklanır ve florür kullanımı, diyet, hijyen talimatlarını içerir. Dişlerin pozisyonlarını düzene sokma ihtiyacı, bir sonraki en sık karşılaşılan problemdir. Diş dizilimindeki yeni başlayan anormalliklerin düzeltilmesi, uzun süreli tedavilerin gerekliliğini ortadan kaldırabilir.
Yüz, bir kişinin en tanınabilir özelliğidir. Dudakları, yanakları, çeneleri, dişleri ve diş etlerini içeren ağız, yüzün alt üçte birini oluşturur. Kozmetik (veya estetik) diş hekimliği, ihtiyacı olan insanlar için yaşam kalitesine büyük faydalar sağlayabilir.
Estetik diş hekimliği iskeletsel veya dental olarak sınıflandırılabilir. Çenelerin pozisyonunu değiştirebilen ağız cerrahisi ile iskelet değişiklikleri sağlanabilir. Diş değişiklikleri ise dişlere ekleme, diş çıkarma veya dişleri hareket ettirme ile sağlanabilir. Görünümlerini değiştirmek için dişlere eklenen en yaygın malzemeler, diş renginde bir plastik veya bir seramik türü olan porselendir. Dişin dış yapısının çıkarılması bir matkapla gerçekleştirilir. Dişin çok az bir miktarı çıkarılırsa buna yontma veya yeniden şekillendirme denir ve sonrasında hiçbir şey eklenmez. Daha fazla miktarda diş çıkarılırsa, porselen yeni bir pozisyonda dış bölgesi matkap ile çıkarılan dişe eklenebilir. Sabit veya çıkarılabilir diş telleri ile dişlerin hareket ettirilerek istenilen pozisyona gelmesi gerçekleştirilebilir.
Ortodonti, dişlerdeki maloklüzyonların ve buna bağlı olarak dişlerin ağız içindeki pozisyon uyumsuzlukların önlenmesi ve düzeltilmesini amaç edinir. Ortodonti tedavileri eski çağlardan beri uygulanmaktadır, ancak bant ve hareketli apareylerin kullanımını içeren tedavi yöntemleri ancak 20. yüzyılın başlarından itibaren ön plana çıkmıştır.
Çocuk yaştaki bireylerden olgun yetişkinlere kadar çoğu yaşta birey ortodonti tedavilerine ihtiyaç duyabilir, ancak insan kemiği 18 yaşın altındaki bir kişide diş hareketine en iyi tepkiyi verir ve genellikle çocuklar tedaviden yetişkinlere göre daha fazla yarar görmektedir. Genel olarak ağız sağlığı ve fiziksel görünüm, ortodontik tedavilerin gerçekleştirilmesinin en önemli iki nedenidir.
Periodontoloji, dişleri çevreleyen ve destekleyen dokular olan periodontal dokuların hastalıklarının önlenmesi, teşhisi ve tedavisi ile ilgilenir. Bu dokular temel olarak diş etleri, çeneler ve bunlarla ilişkili bitişik yapılardan oluşur.
En yaygın periodontal hastalık, genellikle lokal tahriş edici maddelerin neden olduğu inflamatuar bir durum olan ve halk arasında pyore olarak da adlandırılan periodontittir. Periodontit, tedavi edilmezse periodontal dokuları tahrip eder ve yetişkinlerde tedavi edilmeyen periodontit diş kaybının en önemli nedenlerinden biridir.
Dişlerin dış tabakasına yapışık bakteri bakımından zengin yumuşak bir madde tabakası olan bakteri plağı, diş etlerinin ve dişleri çevreleyen dokuların tahribatından sorumlu ana faktör olduğuna inanılmaktadır. Periodonti uzmanları, belirli tedaviler ve kontrollü hijyen uygulamaları ile bu tür plakların oluşmasını engelleyerek periodontal dokuları sağlıklı tutarlar.
Prostodonti, eksik dişlerin ve bitişik dokuların yapay ekipmanlar veya protezlerle değiştirilmesiyle ağız fonksiyonunun, rahatlığının, görünümün ve sağlığının restorasyonu ve korunmasını sağlayan birimdir.
Protez uzmanları, eksik dişlerin değiştirilmesi için sabit ve hareketli apareylerin yapımı ve yerleştirilmesi konusunda özel eğitime sahiptir. Ayrıca yarık damak durumlarında ağız çatısındaki kusurları kapatmak için tasarlanmış özel protez cihazlar ile tedaviler de gerçekleştirmektelerdir. Prostodontinin bir alt uzmanlığı olan maksilofasiyal protez ise, cerrahi, hastalık, doğumsal bozukluklar nedeniyle hasar görmüş, yitirilmiş çene veya diğer yüz bölgelerinin lateks, silikon veya diğer modern materyallar kullanılarak oluşturulan protezler sayesinde yeniden oluşturulması ile ilgilenmektedir.
Oral protezlerin uygun şekilde takılması; baş ve boyun anatomisi, nöromüsküler sistemin fizyolojisi ve oklüzyon, çene hareketleri hakkında ayrıntılı bilgi gerektirir. Ayrıca planlama, ağız hazırlığı, ölçü alma, çene ilişkileri, deneme prosedürleri, protezlerin yerleştirilmesi ve takip bakımında beceri gerektirir.
Endodonti, pulpa odası, pulpa kanalı ve bitişik yapılar dahil olmak üzere dişin içindeki problemlerin tedavisi ile ilgilenir. Kanal tedavisi ve cansız dişlerin beyazlatılması endodontistler tarafından uygulanan standart tedavilerdir.
Ağız cerrahisi, insan çenelerinin ve ilgili yapıların hastalıklarının, yaralanmalarının ve kusurlarının teşhisi ve bunun gerektirdiği cerrahi uygulamalar ile ilgilenir. Hem diş hekimleri hem de doktorlar çok çeşitli özel diş problemlerini ağız cerrahına yönlendirir. Bunlar, gömülü ve enfekte dişlerin çıkarılmasını ve kistlerin, tümörlerin, lezyonların ve ağız, çene enfeksiyonlarının tedavisini içerebilir. Ayrıca çene ve yüz yaralanmaları, yarık damak ve yarık dudak gibi daha karmaşık problemler de ağız cerrahisi uzmanları tarafından tedavi edilmektedir.
Rekonstrüktif diş hekimliği, tipik olarak porselen ve metal kullanımı ile ağzın içinde gerçekleştirilecek herhangi bir büyük rekonstrüksiyonu içerir. Rekonstrüktif diş hekimliğine, çok sayıda ciddi çürüğü olan, yaygın ciddi dişeti hastalığı olan veya kaza geçirmiş kişiler tarafından ihtiyaç duyulabilir. Rekonstrüktif diş hekimliği sıklıkla tüm diş uzmanlıklarının bir kombinasyonunu içerir; hastaların birden fazla krona (kapak), diş eti tedavisine, kanal tedavisine, diş tellerine veya diş implantları dahil ağız cerrahisine ihtiyacı olabilir.
Rekonstrüksiyonlar, öncelikle aktif hastalığın devam etmesini durdurmak ve ardından hasarı onarmak için planlanmaktadır. Postoperatif ağrının başlıca potansiyel kaynakları, endike olduğunda kanal tedavisi uygulanarak tedavinin erken döneminde sıklıkla ortadan kaldırılır. Nihai porselen köprülerin üretimi, genellikle gerekli herhangi bir ameliyatın tamamlanmasını takiben 6 ila 12 hafta sonra başlar.